Hz. Ömer'in Kudüs Fethi

Kudüs'ün fetih tarihinde çeşitli rivayetler vardır. Saif bin Omar al-Tamimi el-Kufi, fethin hicri 15 yılında olduğunu söyler. Yezid bin Ubaidah al-Dimashqi, al-Walid bin Muslim al-Dimashqi, Ibn al-Kalbi, al-Yakoubi ve Ibn al-Batriq gibi olaya zaman ve mekân açısından yakın olan raviler, fethin hicri 16 yılında gerçekleştiğini aktarmıştır. Ebu Hafs al-Dimashqi, fethin hicri 17 yılında gerçekleştiğini aktararak diğerlerinden ayrılmıştır. Hz. Ömer'in hicri 16 yılında Cabiyah'a gelmesinden sonra fethedilmiş olması daha muhtemeldir. Çünkü, Hz. Ömer o yıldan önce Filistin'e girmemiştir.

Ebu Ubeyde Bin Cerrah r.a.  636 yılında (Hicri 15)te Şam’ı fethettikten sonra İliya halkına mektup yazdı, şehir halkına İslam’a girmelerini veya cizye ödemelerini, ya da savaşmaya razı olmalarını teklif etti. İliya halkı savaşmayı tercih etti. Ebu Ubeyde Bin Cerrah r.a. İslam ordularını Kudüs üzerine gönderdi o zamanalar Kudüs’ün ismi İliya idi. Şehrin etrafını kuşattılar, şehir halkıda savaş hazırlığı olarak şehir surlarını korudukları gibi kendilerini de korumaya aldılar. Said Bin Zeyd şehri kuşatmıştı sulh istedi lakin kabul etmediler baş edemeyeceklerini görünce şehri Müslümanların halifesi Hz. Ömer’e ancak teslim edeceklerini söylediler. Ebu Ubeyde Bin Cerrah r.a.  Hz. Ömer’e mektup yazdı Kudüs halkının talebini bildirdi. Hz. Ömer r.a. bunu kabul etti Kudüs’e doğru hareket etti.  Ömer El Faruk r.a. Kudüs’e vardığında Ebu Ubeyde Bin Cerrah r.a. gözetiminde şehrin patriği Sofronyus’a emanname verdi.

Ömer Emannâmesi ve fethin sonuçları

Hicri 15 yılında gerçekleşen Yermük savaşında zafer kazanan Müslümanlar, Halife Ömer bin Hattab’ın emriyle Filistin’in fethi için, Beytülmakdis’e yöneldi. Şehrin nasıl fethedildiğine dair iki rivayet bulunuyor:

1.Birinci rivayet- En yaygın olanı

Ebu Ubeyde bin Cerrah ve beraberindeki Fethü’ş-Şam ordusu Beytülmakdis’i kar kış demeden dört ay boyu kuşatma altında tuttular. Bu durumdan daralan halk güvence istedi. Bizzat halifenin bu emannâmeyi imzalamasını talep ettiler. Ebu Ubeyde, Ömer bin Hattab’a, oraya gelip emannâmeyi imzalaması için yazı gönderdi. Hz. Ömer, Cabiyeh bölgesine, oradan da Beytülmakdis’e gelerek şehri sulh yoluyla teslim aldı. Emannâmeyi imzalayarak halka güvence verdi.

2. İkinci rivayet:

Dr. Al-Douri, “mukaddes şehrin eskiden bu kadar askeri önemi olmadığını, fetihlere direnmekte istikrarlı olamadığını, teslim ve uzlaşmanın Ebu Ubeyde gözetiminde gerçekleştiğini ve o sırada Halife Ömer'in Şam’daki Arap güçlerini kontrol için Cabiyeh bölgesine geldiğini söyledi. Ondan sonra, İsra ve Miraç hadisesinin gerçekleştiği topraklar ve ilk kıble olduğu için Kudüs'ü ziyaret etti. Belki de bu ziyaret barış için bir onay olarak kabul edilmiştir.” Şeklinde bir görüş belirtmektedir.

Hz. Ömer Emannâmesi

Barış anlaşması olarak da bilinen Ömer Emannâmesinin maddeleri, metni ve şehirdeki hangi kısım insanları kapsadığı konusunda farklı rivayetler vardır. Genel olarak bu barış anlaşması Hristiyanlar için yapılmıştır. Emannâme ile ilgili iki meşhur rivayet vardır:

-İlki, Süryani kaynaklar: Ömer Emannâmesinin kısa bir metnine atıfta bulunarak, Kudüs Patriği Sofronios'un (Ömer bin Hattab'tan Beytülmakdis ve tüm Filistin şehri için Emannâme aldı) bu emannamenin, Yahudilerin Beytülmakdis’te yaşamalarını yasaklayan bir madde içerdiğini vurguladı.

-İkincisi, İslâmi kaynaklar: Ömer Emannâmesiyle ilgili bir çok rivayet vardır. Bunlardan biri de, Sayf bin Omar al-Tamimi al-Kufii’nin rivayetidir.

Hz. Ömer Emannâmesi Metin Analizi

Hz. Ömer Emannâmesi metninden aşağıdaki sonuçlara varılmıştır:

Kudüs halkına güvence ve mülkiyet özgürlüğü vermek.

Hristiyan olarak kalmak isteyen Kudüs halkına cizye ödenmesi karşılığında dini özgürlük tanımak ve Rumları bu topraklardan kovmak.

İkamet ve hareket özgürlüğü tanımak.

Yahudilerin şehirde iskânına izin vermemek.

Aslında, Yahudilerin Kudüs'e girişine getirilen kısıtlamalarla ilgili madde, Bizans İmparatoru Herakleios'un Bizanslılara karşı Pers işgaliyle iş birliği yaptıktan sonra şehre girmelerini veya şehre yaklaşmalarını yasaklayan kısıtlamaları hatırlatmaktadır. Bu madde aynı zamanda, Ömer Emannâmesinde bulunan, Yahudilerin Kudüs'te ikamet engeli koşulunun, İlya'da Pers işgali sırasında olduğu gibi, Yahudilerin Hristiyanlara karşı misillemesinden korktuğunu belirten Kıpti anlatısını da doğrulamaktadır